Düsseldorf’ta FUE Saç Ekimi: Bir Hastanın Detaylı Deneyimi
Saç dökülmesi birçok insan için zorlu bir süreçtir. Aynaya her baktığınızda seyrekleşen saçlarınızı görmek, özgüveninizi yavaş yavaş azaltabilir. Ben de bu süreci yaşayanlardan biriydim. Yıllarca farklı ürünler denedim, losyonlar kullandım ama kalıcı bir çözüm bulamadım. Sonunda radikal bir karar alarak saç ekimi yaptırmaya karar verdim. Yaşadığım yer olan Almanya’da, özellikle medikal standartları ve doktor kalitesiyle bilinen Düsseldorf şehrinde bu işlemi yaptırmak istedim. Bu yazıda, başından sonuna kadar yaşadığım Düsseldorf’ta FUE saç ekimi deneyimi hakkında her detayı sizinle paylaşacağım. Amacım, bu yolculuğa çıkmayı düşünenlere gerçekçi bir bakış açısı sunmak ve süreç hakkında akıllarındaki soruları yanıtlamaktır. Bu bir reklam yazısı değil, tamamen kişisel bir tecrübenin dökümüdür. Kliniği seçme sürecimden operasyon gününe, iyileşme döneminden nihai sonuçlara kadar tüm aşamaları dürüstçe anlatacağım. Umarım bu detaylı anlatım, karar verme sürecinizde size yardımcı olur.
Düsseldorf’ta FUE Saç Ekimi Öncesi Hazırlık Süreci
Saç ekimi kararı verdikten sonraki en önemli adım, doğru yeri ve doğru doktoru bulmaktır. Bu süreç, operasyonun kendisi kadar kritik. Çünkü sonucun kalitesini ve sağlığınızı doğrudan etkiler. Düsseldorf gibi büyük bir şehirde seçenekler çok fazlaydı ve bu durum ilk başta kafa karıştırıcı olabiliyor. Ancak doğru bir araştırma ve hazırlık süreci ile en iyi kararı verebilirsiniz. Benim için bu dönem, yaklaşık iki ay sürdü. Acele etmeden, tüm detayları inceleyerek ve içime sinen bir yer bulana kadar sabırla araştırma yaptım. Bu süreçte öğrendiğim en önemli şey, ucuz fiyatların her zaman iyi bir seçenek olmadığı ve önceliğin her zaman kalite ve güvenlik olması gerektiğiydi.
Bu içeriğimizi de görmek ister misiniz Düsseldorf’ta En Popüler Saç Ekimi Yöntemleri Nelerdir?
Doğru Kliniği ve Doktoru Bulmak
Düsseldorf’ta FUE saç ekimi deneyimi için ilk adımım internet üzerinden kapsamlı bir araştırma yapmaktı. Google’a “Düsseldorf saç ekimi” veya “FUE hair transplant Düsseldorf” gibi anahtar kelimeler yazarak işe başladım. Karşıma çıkan klinikleri tek tek inceledim. Bir kliniği değerlendirirken dikkat ettiğim birkaç önemli nokta vardı. İlk olarak, doktorun tecrübesi ve uzmanlık alanı benim için çok önemliydi. Sadece saç ekimi yapan, bu alanda uzmanlaşmış cerrahları tercih ettim. Doktorların özgeçmişlerini, katıldıkları seminerleri ve sahip oldukları sertifikaları kliniklerim web sitelerinden kontrol ettim. Almanya’daki medikal standartlar yüksek olduğu için, kliniğin gerekli hijyen ve kalite belgelerine (örneğin TÜV sertifikası) sahip olup olmadığını da araştırdım. İkinci olarak, daha önceki hasta yorumları ve sonuçları benim için bir rehber oldu. Sadece kliniğin kendi sitesindeki “öncesi-sonrası” fotoğraflarına bakmakla yetinmedim. Bağımsız forumlarda, sosyal medya gruplarında ve Google yorumlarında gerçek hastaların deneyimlerini okudum. Olumlu yorumlar kadar olumsuz yorumları da dikkate aldım ve kliniğin bu yorumlara nasıl cevap verdiğini gözlemledim. Bu, kliniğin hasta memnuniyetine ne kadar önem verdiğini gösteren önemli bir işaretti.
Konsültasyon ve Planlama Aşaması
Araştırmalarım sonucunda listemi üç kliniğe indirdim ve her birinden ücretsiz bir ön görüşme randevusu aldım. Bu görüşmeler, karar verme sürecimde kilit rol oynadı. İlk görüşmede doktor, saç dökülmemin tipini belirlemek için saçımı ve kafa derimi detaylı bir şekilde inceledi. Donör bölge olarak adlandırılan ense bölgemdeki saç köklerinin kalitesini ve yoğunluğunu kontrol etti. Bu bölgedeki saçların ne kadar sağlıklı olduğu, ekim için kaç greft alınabileceğini belirliyordu. Doktor, bana kaç grefte ihtiyacım olduğunu ve bu greftlerle nasıl bir sonuç elde edilebileceğini anlattı. En önemli kısımlardan biri de saç çizgisinin tasarlanmasıydı. Doktor, yüz şeklime ve yaşıma uygun, doğal görünümlü bir saç çizgisi çizdi. Bu aşamada kendi beklentilerimi ve isteklerimi açıkça ifade ettim. Doktorun gerçekçi ve dürüst olması çok önemliydi. Bana mucizeler vaat etmek yerine, elde edilebilecek en iyi sonucun ne olduğunu net bir şekilde açıkladı. Görüşme sırasında operasyonun tüm detaylarını, kullanılacak FUE tekniğini, iyileşme sürecini ve olası riskleri konuştuk. Ayrıca operasyon öncesi yapmam gerekenler hakkında net talimatlar aldım. Örneğin, operasyondan bir hafta önce kan sulandırıcı ilaçları, alkolü ve sigarayı bırakmam gerektiği söylendi. Bu hazırlıklar, operasyonun daha sorunsuz geçmesi ve iyileşmenin hızlanması için çok önemliydi.
Düsseldorf’ta FUE Saç Ekimi Operasyon Günü Deneyimi
Aylar süren araştırma ve hazırlıktan sonra operasyon günü gelip çatmıştı. Hem heyecanlı hem de biraz gergindim. Sabah erkenden klinikte olmam gerekiyordu. O günün nasıl geçeceğini, neler hissedeceğimi merak ediyordum. Düsseldorf’ta FUE saç ekimi deneyimi benim için hayatımın dönüm noktalarından biri olacaktı ve bu büyük günün her anını zihnime kaydetmeye çalıştım. Klinik, oldukça modern ve temiz bir yerdi. Personel güler yüzlü ve profesyoneldi, bu da gerginliğimi azaltmama yardımcı oldu. Operasyon yaklaşık 8 saat sürdü ve bu süre boyunca neler yaşandığını adım adım anlatmak istiyorum. Bu uzun gün, sabır gerektiren ama sonunda beklediğime değen bir süreçti. Her aşama, titizlikle ve büyük bir dikkatle yürütüldü.
Kliniğe Varış ve Son Hazırlıklar
Sabah saat 8’de kliniğe vardım. Beni bir asistan karşıladı ve operasyon için özel olarak hazırlanmış bir odaya aldı. Önce gerekli evrakları, yani onam formlarını imzaladım. Bu formlar, operasyonun risklerini anladığımı ve kabul ettiğimi belirten standart belgelerdi. Ardından doktorum geldi ve son bir kez daha planlamanın üzerinden geçtik. Çizilen saç çizgisini tekrar kontrol ettik ve son onayımı aldı. Bu son kontrol, beklentilerin karşılıklı olarak netleşmesi açısından çok önemliydi. Sonrasında operasyon için hazırlıklar başladı. Önce saçlarım tamamen tıraş edildi. Bu, greftlerin daha kolay alınması ve ekilmesi için gerekli bir adımdı. Bazı klinikler tıraşsız ekim de yapsa da, benim durumumda tam tıraş en iyi seçimdi. Saçlarım kesildikten sonra, operasyon öncesi durumumu belgelemek için farklı açılardan fotoğraflarım çekildi. Daha sonra operasyon kıyafetlerimi giydim ve operasyon odasına geçtim. Oda, tam teşekküllü bir ameliyathane gibiydi; her şey steril ve düzenliydi. Bu profesyonel ortam, kendimi güvende hissetmemi sağladı.
Operasyonun Aşamaları: Greft Alımı ve Ekimi
Operasyon iki ana bölümden oluşuyordu: greftlerin alınması ve alınan greftlerin ekilmesi. İlk olarak donör bölge olan enseme lokal anestezi yapıldı. Anestezinin iğneleri, sürecin en rahatsız edici kısmıydı diyebilirim. Birkaç dakika süren hafif bir yanma ve acı hissettim. Ancak anestezi etkisini gösterdikten sonra hiçbir acı hissetmedim. Doktor, FUE tekniği için kullanılan özel bir mikromotor ile ense bölgemden saç köklerini tek tek almaya başladı. Bu işlem yaklaşık 3 saat sürdü. Bu süre boyunca yüzüstü yattım. Sadece motorun sesini duyuyordum ama herhangi bir acı yoktu. Ekip, alınan greftleri özel bir solüsyonda bekletiyordu. Bu, köklerin canlı kalması için önemliydi. Greft alımı bittikten sonra kısa bir mola verdik. Öğle yemeği yedim ve biraz dinlendim. Operasyonun ikinci aşamasında, ekim yapılacak bölgeye geçildi. Yine lokal anestezi uygulandı. Ardından doktor, saç köklerinin yerleştirileceği kanalları açtı. Bu kanalların açısı ve yönü, saçların doğal görünmesi için en kritik adımdı. Doktor bu işlemi büyük bir titizlikle yaptı. Son olarak, hemşireler alınan greftleri bu kanallara tek tek yerleştirdiler. Bu bölüm de yaklaşık 4 saat sürdü. Bu sırada sırtüstü yattım ve film izleme imkanım vardı. Toplamda yaklaşık 3500 greft ekildi. Operasyon bittiğinde saat akşam 5’i buluyordu. Başım bandajlandı ve operasyon sonrası dikkat etmem gerekenler tekrar anlatıldı.
FUE Saç Ekimi Sonrası İlk Haftalar: İyileşme Süreci
Operasyonun bitmesiyle birlikte yeni bir süreç başlıyordu: iyileşme. Bu dönem, en az operasyonun kendisi kadar önemli. Çünkü ekilen saç köklerinin sağlıklı bir şekilde tutunması ve büyümesi, bu süreçte gösterilecek özene bağlı. Doktorumun ve kliniğin verdiği talimatlara harfiyen uymak, en iyi sonucu almak için şarttı. İlk birkaç gün biraz zorlayıcı olsa da, her geçen gün daha iyiye gitti. Bu süreçte sabırlı olmak ve vücudun kendini onarmasına izin vermek gerekiyor. Düsseldorf’taki kliniğim, operasyon sonrası takip konusunda da oldukça destekleyiciydi. Herhangi bir sorum olduğunda kolayca ulaşabiliyordum, bu da beni çok rahatlattı. İyileşme süreci, küçük adımlarla ilerleyen ama sonunda büyük bir değişime yol açan bir maraton gibiydi.
Operasyon Sonrası İlk 24-48 Saat
Operasyon bittiğinde kendimi yorgun ama mutlu hissediyordum. Kliniğin verdiği ağrı kesiciler sayesinde ciddi bir ağrım olmadı. Sadece başımda bir baskı ve dolgunluk hissi vardı. Ense bölgem bandajlı, ekim yapılan bölge ise açıktaydı. Bana, ekilen köklere kesinlikle dokunmamam, sürtmemem ve kaşımamam söylendi. En zorlayıcı kısım uyumaktı. İlk birkaç gece, sırtüstü ve başım yüksekte olacak şekilde uyumam gerekiyordu. Bunun için bana özel bir boyun yastığı verdiler. Bu pozisyon, hem ekim bölgesini korumak hem de yüzümde oluşabilecek şişliği (ödemi) en aza indirmek için önemliydi. İlk gün ense bölgemdeki bandajdan hafif bir sızıntı oldu, bunun normal olduğu söylendi. Ertesi gün kontrol için tekrar kliniğe gittim. Bandajım çıkarıldı ve her şeyin yolunda olup olmadığı kontrol edildi. Doktor, iyileşmenin bekendiği gibi ilerlediğini söyledi. Bu ilk iki gün boyunca evde dinlendim, fiziksel aktivitelerden tamamen kaçındım ve bol bol su içtim.
İlk Yıkama ve Kabuklanma Dönemi
Operasyondan sonraki üçüncü gün, ilk yıkama için kliniğe gittim. Bu, çok hassas bir işlemdi ve bir hemşire tarafından yapıldı. Önce ekim bölgesine özel bir yumuşatıcı losyon sürüldü ve yaklaşık 30 dakika beklendi. Bu losyon, operasyon sonrası oluşan kan pıhtılarının ve kabukların yumuşamasını sağlıyordu. Ardından, yine özel bir medikal şampuan kullanılarak, çok nazik hareketlerle ve sadece parmak uçlarıyla dokunarak başım yıkandı. Su tazyikli olmamalı ve ılık olmalıydı. Bu yıkama işlemini sonraki 10 gün boyunca her gün evde kendim tekrarlamam gerekiyordu. Yıkamalar sayesinde, ekim bölgesindeki kabuklar yavaş yavaş dökülmeye başladı. Yaklaşık 10. günün sonunda, tüm kabuklar temizlenmişti ve kafa derim oldukça normal görünüyordu. Sadece hafif bir pembelik kalmıştı. Bu dönemde kaşıntı olabiliyordu ama kesinlikle kaşımamak gerekiyordu. Kaşıntıyı hafifletmek için doktorun önerdiği spreyleri kullandım. Kabukların dökülmesiyle birlikte, ekilen kısa saçlar da görünür hale geldi. Bu, ilk olumlu işaretti ve moralimi oldukça yükseltti.
Düsseldorf’taki FUE Saç Ekimi Sonrası Uzun Vadeli Sonuçlar
Saç ekimi, sonuçlarını görmek için sabır gerektiren bir süreçtir. Operasyondan hemen sonra saçlarınızın çıkmasını bekleyemezsiniz. Asıl değişim aylar sürer. Bu süreçte farklı aşamalardan geçilir ve her aşamanın normal olduğunu bilmek, stresi azaltır. Düsseldorf’taki FUE saç ekimi deneyimi sonrası kliniğim, bu uzun vadeli süreci bana detaylı bir şekilde anlatmıştı. Bu sayede ne beklemem gerektiğini biliyordum. “Şok dökülme” gibi ilk başta endişe verici görünen durumların aslında sürecin doğal bir parçası olduğunu öğrenmiştim. Aylarca süren bekleyişin ardından, aynada gördüğüm değişim tüm bu sabrın karşılığını verdi. Her ay saçlarımın biraz daha çıktığını, sıklaştığını ve uzadığını görmek inanılmaz bir duyguydu.
Şok Dökülme Süreci
Operasyondan yaklaşık 2-3 hafta sonra, beklemediğim bir şey oldu: ekilen saçlar dökülmeye başladı. İlk başta büyük bir panik yaşadım ve operasyonun başarısız olduğunu düşündüm. Hemen kliniği aradım. Bana bunun “şok dökülme” (shock loss) olarak adlandırılan tamamen normal ve beklenen bir durum olduğunu söylediler. Operasyon sırasında saç kökleri bir travma yaşar ve bu travmaya tepki olarak üzerlerindeki saç tellerini dökerler. Ancak önemli olan, saç köklerinin deri altında güvende ve canlı olmasıdır. Bu dökülme, köklerin yeni yerlerine adapte olduğunu ve yeni, kalıcı saçları üretmek için dinlenme fazına geçtiğini gösterir. Bu süreç yaklaşık bir ay kadar sürdü ve ekilen saçların neredeyse tamamı döküldü. Bu dönem psikolojik olarak biraz zorlayıcıydı çünkü başım tekrar operasyon öncesi haline dönmüş gibi görünüyordu. Ancak bunun geçici bir aşama olduğunu bilmek, süreci daha kolay atlatmamı sağladı. Bu dönemde sabırlı olmak ve sürece güvenmek çok önemli.
Yeni Saçların Çıkışı ve Gelişimi
Şok dökülmeden sonra yaklaşık 2-3 ay boyunca pek bir değişiklik olmadı. Ancak üçüncü ayın sonlarına doğru, kafa derimde küçük, sivilce benzeri yapılar oluşmaya başladı ve ince, zayıf saç telleri çıkmaya başladı. Bu, yeni saçların ilk işaretiydi. İlk çıkan saçlar tüy gibiydi ama onları görmek bile büyük bir mutluluktu. Asıl gözle görülür değişim 5. ve 6. aylarda başladı. Saçlar uzamaya, kalınlaşmaya ve sıklaşmaya başladı. Artık saçlarımın çıktığı net bir şekilde belli oluyordu. Her ay, bir önceki aydan daha iyi bir görüntü ortaya çıkıyordu. 9. aya geldiğimde, sonucun yaklaşık %70-80’i ortaya çıkmıştı. Saçlarım artık şekil alabiliyor, tarayabiliyordum. 12. ayın sonunda ise sonuç neredeyse tamamlanmıştı. Saç çizgim doğal duruyor, saçlarım oldukça sık ve sağlıklı görünüyordu. Doktorum, nihai sonucun, yani saçların tam olarak kalınlaşıp olgunlaşmasının 18 ayı bulabileceğini söyledi. Gerçekten de 12. aydan sonra bile saçlarımın kalitesinde ve kalınlığında artış olduğunu fark ettim. Bu uzun bekleyişin sonunda elde ettiğim sonuç, verdiğim kararın ne kadar doğru olduğunu bana kanıtladı.
Düsseldorf’ta FUE Saç Ekimi Maliyetleri ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Saç ekimi, önemli bir finansal yatırım gerektirir. Özellikle Almanya gibi medikal standartların yüksek olduğu bir ülkede maliyetler, Türkiye gibi medikal turizmin yaygın olduğu ülkelere göre daha yüksek olabilir. Ancak bu kararı verirken sadece fiyata odaklanmamak gerekir. Sağlık, güvenlik ve kaliteli sonuç, her zaman öncelikli olmalıdır. Düsseldorf’ta FUE saç ekimi maliyetleri de klinikten kliniğe, doktordan doktora değişiklik gösterir. Bu nedenle kapsamlı bir araştırma yapmak ve fiyatın neleri içerdiğini net bir şekilde öğrenmek çok önemlidir. Ben bu süreçte, ödeyeceğim paranın karşılığında alacağım hizmetin kalitesine odaklandım ve bu yaklaşımın doğru olduğuna inanıyorum. Ucuz bir operasyonun kötü sonuçları, ileride çok daha maliyetli düzeltme operasyonları gerektirebilir.
Fiyatlandırmayı Etkileyen Faktörler
Düsseldorf’ta saç ekimi fiyatları genellikle ekilen greft sayısına göre belirlenir. Greft başına bir ücretlendirme yapılır. Benim yaptığım araştırmalara göre, greft başına fiyatlar genellikle 2.5 Euro ile 4.5 Euro arasında değişiyordu. Bu fiyat farkını yaratan birçok faktör var. Bunların başında doktorun tecrübesi ve kliniğin ünü geliyor. Alanında tanınmış, başarılı sonuçlarıyla bilinen bir cerrahın ücretleri doğal olarak daha yüksek oluyor. Kullanılan teknoloji de fiyatı etkileyen bir diğer önemli unsur. Örneğin, DHI (Direct Hair Implantation) gibi daha yeni teknikler, klasik FUE yöntemine göre daha maliyetli olabiliyor. Kliniğin sunduğu hizmet paketi de önemlidir. Fiyat teklifi alırken, fiyata nelerin dahil olduğunu mutlaka sormak gerekir. Genellikle fiyatlara; operasyon, lokal anestezi, operasyon sonrası ilaçlar, özel şampuan ve losyonlar, ve kontrol randevuları dahildir. Bazı klinikler ek hizmetler de sunabilir. Benim için önemli olan, şeffaf bir fiyatlandırma olmasıydı. Görüşme yaptığım klinikler, ihtiyacım olan greft sayısını ve toplam maliyeti net bir şekilde belirttiler. Gizli veya ek bir maliyetle karşılaşmadım.
Neden Düsseldorf’u Tercih Etmelisiniz?
Saç ekimi için neden özellikle Düsseldorf’u seçtiğimi merak edebilirsiniz. Bunun birkaç önemli sebebi var. Birincisi ve en önemlisi, Almanya’daki yüksek sağlık standartları ve katı hijyen kurallarıdır. Almanya’daki klinikler, düzenli olarak denetlenir ve belirli kalite standartlarına uymak zorundadır. Bu, operasyonun güvenli bir ortamda, enfeksiyon riski en aza indirilerek yapılacağı anlamına gelir. İkincisi, doktorların eğitimi ve tecrübesidir. Almanya’da tıp eğitimi oldukça zordur ve doktorlar sürekli olarak kendilerini geliştirmek zorundadır. Bu da operasyonu yapacak kişinin yetkinliğine olan güveni artırır. Üçüncü olarak, operasyon sonrası takip ve ulaşılabilirlik benim için önemliydi. Türkiye gibi bir ülkede operasyon olup geri döndüğünüzde, bir sorun yaşarsanız doktorunuza ulaşmanız zor olabilir. Ancak yaşadığım ülkede bu operasyonu yaptırdığım için, herhangi bir sorun veya soru durumunda kliniğime kolayca gidebildim. Bu, iyileşme sürecinde büyük bir konfor ve güvence sağladı. Evet, maliyetler diğer bazı ülkelere göre daha yüksek olabilir, ancak söz konusu sağlık olduğunda kalite ve güvenlikten ödün vermemek gerektiğine inanıyorum. Düsseldorf, bu anlamda kalite, güvenlik ve başarılı sonuçları bir arada sunan güvenilir bir seçenekti.
Sonuç
Düsseldorf’ta FUE saç ekimi deneyimim, hayatımı olumlu yönde değiştiren bir yolculuk oldu. Saç dökülmesinin yarattığı özgüven eksikliğinden kurtulup aynalara tekrar barışık hale geldim. Bu süreç, başından sonuna kadar sabır, araştırma ve doğru kararlar gerektirdi. Doğru kliniği bulmaktan operasyon gününe, zorlu iyileşme sürecinden aylarca süren bekleyişe kadar her aşaması önemliydi. Eğer siz de saç ekimi düşünüyorsanız, size en önemli tavsiyem acele etmemenizdir. Kliniğinizi ve doktorunuzu çok iyi araştırın, farklı yerlerden görüş alın ve sadece fiyata odaklanmayın. Kalite, hijyen ve doktorun tecrübesi her şeyden önce gelmelidir. Sürecin uzun soluklu olduğunu ve nihai sonuçları görmenin bir yıldan fazla sürebileceğini unutmayın. Ancak sabrınızın sonunda, doğru ellerde yapılmış bir operasyonla elde edeceğiniz doğal ve kalıcı sonuçlar, harcadığınız tüm emeğe ve bekleyişe değecektir. Bu deneyim, sadece dış görünüşümü değil, aynı zamanda hayata bakışımı da tazeledi.
Sıkça Sorulan Sorular
FUE saç ekimi acıtır mı?
Operasyonun en rahatsız edici kısmı, lokal anestezi iğneleridir. Bu iğneler yapılırken birkaç dakika süren bir acı ve yanma hissi olur. Ancak anestezi etkisini gösterdikten sonra, operasyon sırasında (hem greft alımı hem de ekim aşamasında) herhangi bir acı hissetmezsiniz. Operasyon sonrası ilk birkaç gün hafif bir ağrı veya rahatsızlık olabilir, ancak bu durum klinikten verilen ağrı kesicilerle kolayca kontrol altına alınır.
Düsseldorf’ta saç ekimi sonrası ne zaman işe dönebilirim?
Bu, yaptığınız işe bağlı olarak değişir. Eğer masa başı bir iş yapıyorsanız ve fiziksel efor gerektirmiyorsa, operasyondan 3-5 gün sonra işe dönebilirsiniz. Ancak ilk hafta başınızda hafif bir şişlik ve kızarıklık olacağını göz önünde bulundurmalısınız. Fiziksel olarak ağır veya tozlu bir ortamda çalışıyorsanız, enfeksiyon riskini önlemek için en az 10-14 gün beklemeniz önerilir.
Saç ekimi sonuçları kalıcı mıdır?
Evet, FUE saç ekimi sonuçları kalıcıdır. Çünkü ekim için kullanılan saç kökleri, genetik olarak dökülmeye karşı dirençli olan ense bölgesinden alınır. Bu kökler yeni yerlerine ekildiklerinde bu özelliklerini korurlar ve ömür boyu dökülmezler. Ancak mevcut, ekilmemiş olan diğer saçlarınız zamanla dökülmeye devam edebilir. Bu nedenle doktorlar bazen ek tedaviler önerebilir.
FUE saç ekimi sonrası iz kalır mı?
FUE tekniğinin en büyük avantajlarından biri, ciddi bir iz bırakmamasıdır. FUT tekniğinde olduğu gibi şerit şeklinde bir kesi izi olmaz. FUE yönteminde saç kökleri çok küçük (genellikle 1 mm’den daha küçük) dairesel aletlerle tek tek alınır. Bu nedenle donör bölgede sadece küçük beyaz noktacıklar şeklinde, gözle zor fark edilen izler kalır. Saçlar biraz uzadığında bu izler tamamen görünmez hale gelir.

